Bu yıl izlemekte olduğumuz Yenicami zirveyi hedefleyip şampiyonluğa oynuyorsa, en az Yenicami kadar olumlu futbol oynayan Gençler Birliği niye şampiyonluğa oynamasın?
Bu yıl Yenicami’yi çok, Gençler Birliği’ni ise ilk kez izledim. İkisi arasında hiçbir fark olmadığını söylersem inanın mübalağa etmiyorum. Evet, Yenicami, Ünal ve Adil gibi yetenekli futbolcularından yoksun mücadele etti; Kabul ama onların olduğu müsabakalarda daha iyi futbol mu oynuyorlardı? Fasulyenin yahnisi gibi bir şey işte…
Gençler Birliği ülkemiz standartlarında ‘taş gibi’ bir takım. Bu takım Hasan Topaloğlu’nun gelişiyle bu düzeye gelmiş değildir herhalde! Potansiyelleri vardı ki bu düzeyde oynayabiliyorlar. Kıbrıslı deyimiyle eski hocalarına ‘kombina’ çeviriyor idiyseler o başka bir şey!
Dünkü müsabakada her iki takım taraftarları hakeme sitemde bulundular. Bizce haksızdılar. Kabul ediyorum müsabaka hakemi Serkan Durmaz, süper bir maç yönetmedi ancak, dürüst ve standardını koruyan bir yönetim tarzı gösterdi. Her iki takıma da eşit mesafede durdu, oyun kurallarını ayni çizgi ayni mantalite (anlayış) üzerinden yorumladı. Maçın sonucuna tesir eden hata yapmadığı görüşündeyim. Sakatlığı nedeniyle uzun süredir maç yönetmemesi reflekslerini yavaşlatmış olsa da art niyetsiz maç yönetmesi kendir…
Yenicami dünkü dizilişiyle hücum futbolunu tercih etmiş göründü. Dörtlü savunma yerine üçlü savunma, bol adamlı orta saha ve çift Santraforla oynamayı yeğledi. Ne var ki Siyah beyazlı futbolcular, tutuk olmaları bir yana özellikle ilk yarıda ruhsuz bir görüntü çizdiler. İkinci yarıda canlanır gibi olsalar da yeteneklerinin kısıtlı olduğu ortaya çıktı. Hele yabancı futbolcuları, gol atması için transfer edilen Arol, topa doğru dürüst vuramadı bile!
Dün izlediğim Gençler Birliği, yukarıda da belirttiğim gibi taş gibi bir takım. Mücadele istençleri üst düzeyde, topa hâkimiyetleri tatminkâr, yardımlaşmaları ise iyi konumda! Takım gönüldeşliği, birlikte sevinip üzülmeleri istenilen seviyede. Hasan Topaloğlu bunları üç günde sağladıysa “bravo” demekten başka bir sözüm yok.
