Derbi; özellikle futbolda, genel olarak tüm sporlarda, aynı şehir veya bölgenin takımları arasında oynanan karşılaşmadır. Yüksek rekabetin yaşandığı derbiler, büyük ilgi gören maçlardır. Çetinkaya-Yenicami özelde başkent Lefkoşa’nın, genelde ise bu ülkenin bir simgesidir. 66 yıllık bir tarihi var. Dün akşam oynanan karşılaşma da bu tarihe ismini yazdırdı. 2 sezon önce ligin son maçında Yenicami’nin Çetinkaya’yı mağlup etmesi ile Mağusa Türk Gücü şampiyon olmuş, Çetinkaya ise şampiyonluğu kaybetmişti. Özellikle bu karşılaşmadan sonra iki kulüp arasındaki rekabet daha da fazla arttı. Gerek oyuncular arasında, gerek ise taraftarlar arasında bunu görmek pek de zor değil.
Maça gelecek olursak; Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun maçın saatini 17.00’a almasından ilk devreyi yarı gölge ile güneşli, ikinci devreyi ise ışıklar altında seyrettik. İlk devrede Yenicami rakip sahada daha fazla görünse de pozisyon üretmekte zorlandı. GAÜ Çetinkaya rakibini üzerine çekti ve sabırlı bir şekilde kontrataklarla pozisyon üretmeye çalıştı. Turan hoca bu karşılaşmada savunmaya Serhan’ı çekerek Önet kardeşlerin uyumu ile kalesinde tehlikeli pozisyon vermedi. Kaleci Cenk’e pek de iş düşmedi desem yalan olmaz. Orta sahada Erdinç’in bitmek bilmeyen enerjisi ile Sercan’ın çalışkanlığı gözle görülür cinstendi. İbrahim Çıdamlı’nın eski formunu hale daha yakalayamadığını gözlemledim. Çıdamlı ülkemizin en yetenekli isimlerinden biridir. Zamanla kendini bulacağını ve takımına katkı sağlayacağını düşünmekteyim. Sezon başından beridir aradığı şansı bulamayan genç Kağan’ın oyuna girmesinden sonra Çetinkaya hücumda daha fazla çoğaldı ve hareketlendi. Zaten golleri de 60’tan sonra buldular. Orta sahada sıkışan oyunu Kağan açtı. Genç oyuncunun daha fazla forma şansı bulması gerektiğini düşünüyorum. Yenicami’ye baktığımızda savunma hattının her geçen hafta daha iyi olduğunu ancak kesinlikle takviye yapmaları gerektiği düşüncesindeyim. Esas mevkisi kanat olan Emin elinden geleni yapıyor, Salih Güvensoy görevini yapıyor, Göktaş bu karşılaşmada biraz pasifti. Orta sahada Ünal adeta tek başına savaştı. Esas mevkisi forvet ve kanat olan Mehmet Altın orta sahada harcandığı düşüncesindeyim. Genç oyuncu elinden geleni yaptı ancak asker olmasından dolayı güçsüzlüğü ve antrenmansızlığı dikkatimden kaçmadı. Yenicami gerçekten iyi bir ekip ve bu sezon da şampiyon olabilecek kapasiteye sahip bir takım. Ancak dediğim gibi önce savunma, daha sonra ise orta sahada daha yaratıcı bir isim bulmaları gerekir. Bu karşılaşmada iki takım da birbirine oyun olarak pek üstünlük sağlayamasa da galibiyete daha fazla ihtiyacı olan Çetinkaya kazanmasını bildi. Onlar için 3 puan çok önemliydi. Hem derbiyi kazanmak hem de liderliğe ortak olmak Çetinkaya’ya ilaç gibi geldi.
Yazımın son bölümünde derbi konusunda değinmek istiyorum. Zaten başlığımdan da anlamışsınızdır. ‘’Ma hangi derbi?’’ Çetinkaya-Yenicami derbisinden bahsediyorum. Ülkemizin sayılı derbilerinden olan.. Aynı gün Galatasaray-Fenerbahçe derbisine giden Kıbrıs’lı Türk sayısı 3-4 bin civarı. Peki Atatürk Stadı’na gelen seyirci sayısı? 200 bilemediniz 300.. Biz kendi ülkemizin takımlarına, derbilerine, değerlerine sahip çıkmazsak futbolumuz yakında ölecek.. Bana bu yazımda ister katılırsınız, ister katılmazsınız, görünen köy kılavuz istemez… Sonuç olarak Çetinkaya ezeli rakibini mağlup ederek şampiyonluk yarışında olacağını bir kez daha gösterdi. Anlaşılan bu sezon kolay kolay unutulmayacak..
