Geçtiğimiz hafta liderlik koltuğuna yükselen Doğan Türk Birliği takımı adanın en zorlu deplasmanlarından bir tanesine geleceğinin farkındaydı.
Caner hoca ve ekibinde hedef 3 puandı ancak "yenemezsem de yenilmeyeyim" düşüncesi akıllarının bir köşesindeydi.
Haftalardır gol kaçırma rekoru kıran Hasan Topaloğlu'nun öğrencileri adeta rakibine İskele'nin deplasman olduğunu hissettirdi. Sonuç olarak da müthiş bir üstünlükle Doğan'ı evine eli boş gönderdi. Maç 4-1 bitti ama daha da farklı sonuç çıkabilirdi (Eğer Emeka bulduğu pozisyonları harcamasaydı).
Bu sezon Süper Lig'deki tüm takımları canlı gözle seyretme fırsatı buldum. Gençler Birliği gördüğüm en iyi 3 takımdan bir tanesi. 90 dakika boyunca koşan, mücadeleyi asla bırakmayan, göze hoş gelen futbol oynayan, kolay pozisyona girebilen, başarıya aç, genç ve dinamik bir takım. Yalnız büyük bir sorunları var. O da gol atamamak.
Doğan Türk Birliği maçında 4 gol atsalar da bir o kadar da kaçırdılar. Özellikle Emeka gol kaçırmaya devam ediyor. Gençler Birliği devre arasında Emeka'nın yerine daha iyi bir 9 numara bulursa şampiyonluk yarışında sonuna kadar var olacaktır. İpi de göğüsleyebilecek kadro kalitesine sahiptir.
Doğan Türk Birliği için konuşacak olursak bu maçta takım olarak çok kötüydüler. Gençler Birliği karşısında da pek bir varlık gösteremediler.
Kırmızı siyahlılar haklı bir galibiyet elde etti. Belli ki bu maça çok iyi hazırlanmışlar.
44.dakikada kazanılan penaltı pozisyonuna uzaktım yorum yapamayacam. Karşılaşmanın hakemi Kerem Eran'ın penaltı pozisyonu dışında orta derecede bir maç yönettiğini söyleyebilirim. Özellikle her iki takım oyuncularına da çok kolay kart çıkardı. Daha dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak iyi ki İskele'ye gitmişim. Bol gol gördüm. En önemlisi ise İskele'nin "Deplasman" olduğunu bir kez daha gördüm..
