Spor yazarlarımız, “gün gelecek bu sahalarda birileri ölecek” diyerek tehlikenin büyüklüğünü ortaya koyarken, kulüp yetkililerimiz acı feryatları yeri göğü inletmekte. Tüm bu üzücü olaylar yaşanır analar ağlar, kulüp yetkilileri feryat figan bağırırken, Futbol Federasyonu yetkililerinden hiçbir ses çıkmaması düşündürücü olsa gerek. Federasyon yetkililerimiz rutin bir hava içerisinde, sanki her şey normalmiş gibi birkaç hafta birine, birkaç hafta ötekine ceza vermekle işi haletliğini sanmakta!
Ceza vermenin bir şey ifade etmediğini, işin özününün eğitime dayalı olduğunu, önemli olan gerginliği artıranların (hakemlerin) ciddi şekilde irdelenmesi, varsa yanlışlıkların düzeltilmesi gerektiğini, maalesef unutmuş görünüyor Sayın Yetkililer! Konuyu sadece insan hatasına bağlamak, sorumluluktan kaçmaktan başka bir şey değildir. Yaşananlar, hatadan öte vurdumduymazlık içeriyor. Futbol oyun kuralları, ‘keyfince’ uygulanıyor!
Yetkililere uyarımdır. Hakemler yakın takibe alınmaz, bilirkişiler tarafından uyarılmazlarsa, işler daha kötüye gidecek, çok üzüntülü günler yaşayacağız. Bir kez daha vurgulayayım; Hakemler, teknik otoriteden yoksunlar. Herkes oyun kurallarını ‘kendince’ uyguluyor. Esas sorun buradadır…
Yetkililere önerim, bu işi bilen kişilerden oluşacak bir KOMİTE acilen kurmalı, teknik konular, onlara bağlanmalıdır. Bu komiteye alınacak isimler, hakemliğin en üst seviyesine çıkmış deneyim sahibi, olgun kişilerden oluşmalıdır. Örneğin Savaş Tilki, Mehmet Özbilgehan, Coşkun Kutay, Özcan Özcanhan ve Mehmet Malek gibi. Mehmet Malek’in fiilen hakemlik yaptığı hiç önemli değildir. Onların yapacağı teknik denetimdir, verecekleri tavsiyelerdir. Bu Otorite, hakemlerimizi uyaracak daha duyarlı davranmalarına neden olacaktır.
MHK üyeleri, şimdiki gibi gözlemcilik görevlerine devam edebilirler! Ancak uyarılar, bu teknik komiteden gelecektir…
Kulüp yetkililerinin, “keyfinize göre düdük çalamazsınız mastürbasyon yapamazsını – Bizleri Hakem Durdurdu – Yıldız futbolcularım her maç eşek sudan gelinceye kadar dayak yerler” gibi birçok söylemleri, düşünüp tartışmaya yetmez mi? Ne dersiniz, çare üretmek zamanı gelmemiş midir?
Siz ne diyorsunuz Sayın yetkililer?