Ne ekiyorsak onu biçiyoruz gerçeğinden hareketle futbolumuzun düşüş kaydettiğini kabul ederek maçlarımızı izlerseniz, her şeye “eyvallah” diyebilirsiniz. Genelde öyle de yapıyoruz. Ne değişiklik yaptık ki olumlu bir şey bekleyelim!
Devletimizin futbolun gelişmesi için herhangi bir plan ve projesi olmadığına, Futbol Federasyonumuz can alıcı kararlar üretmediğine göre daha iyisini beklemek hayalcilik olsa gerek. Futbolumuzun patronu konumundaki Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu yetkililerinin, aldıkları kararlara bir göz atınız; Takım sayısındaki enflasyona, ligler arasındaki uçuruma bakmadan en çok 12 olması gereken kümeleri 16’ya çıkarıp kalitenin artmasını bekliyor! Vitrin, rekabetçi lig olarak gördüğü, adına ‘Süper’ dediği lige 21 yaş altı zorunluluğu getiriyor, kalitenin artması bekliyor! Allah’ım sen bize göz kulak ol. İnsanın “ölme de yanında yat” diyesi geliyor.
Rekabetçi Lige kısıtlama getirirken BTM Liglerine üst liglerden transfer hakkı tanınıyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir sezonda birkaç takımda oynama fırsatı veriliyor bazı futbolculara! Niçin biliyor musunuz, Federasyon transferden pay alsın diye! Kaliteyi aşağılarda mı arıyorlar, anlayamadım gitti!
KTFF yetkililerinin bir arayış içerisinde oldukları bir gerçek. Ancak bu kararlar yanlış. Futbolumuza hiçbir şey getirmez. Palyatif değil köklü çözümler getirilmelidir futbolumuzun kurtuluşu için…
K-Pet Liglerimizi takımlar bazında irdeleyip analiz ettiğimizde K.Kaymaklı dışındaki tüm takımların beklenen düzeyde, olabilecekleri konumda olduklarını görürüz.
K.Kaymaklı’nın beklenenin altında oluşu ise bizce bir muamma. Bu takıma bu futbol gerçekten yakışmıyor. Yeşil siyahlıların sorununu bulup irdelemek için iç bünyede araştırma yapmak gerektiğine inanıyorum. Ben çözemedim onun için öneri de sunamıyorum.
Doğan Türk Birliği ile GAÜ-Çetinkaya’nın yükselişi gayet doğal. Yatırımlarını yaptılar semeresini alıyorlar…
Sezona iyi başlayıp başarılı maçlar yöneten hakemlerimiz bugün için yüz akımız. Pek tabii birisi hariç (Kerem Eran). Kerem’in mayası sağlam olduğunu göz önüne alır isek onun da düzeleceğine inanmaktayım. Yeter ki eski mütevaziliğine, alçak gönüllülüğüne dönmesi şartıyla…