Ligin ilk yarısı sona erdiğinde, şampiyonun kim, ikinci yarının birinci hafta maçları oynandıktan sonra ligden düşecek üç takımın belli olduğu bir lig sürecinin nasıl ‘sıkıcı-sıkıntılı’ olabileceğini düşünüp tasavvur edebiliyor musunuz! heyecansız bir süreyi yaşanmanın ne anlama geldiğini siz tasavvur ediniz…
Evet, gerçekten yaşamayan bilemez. Dünyası futbol olmayanlar bunu anlayamaz. On dört haftalık sıkıcı bir süreyi yaşamak zorunda kaldık hep birlikte. Futbol aşığı, sporsever KKTC halkına sıkıcı bir süreç yaşattık.
Bilgisizlik, kendi futbolunun gerçeklerinden bihaber bir yönetim olursa; Böylesi durumların yaşanması kaçınılmaz oluyor. Deneyime, yaşanmış tecrübeye değer vermeyen, despot bir yönetim iş başında olur ise, böylesi durumlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz oluyor maalesef.
Neymiş efendim, birkaç takımı memnun etmek “Süper Ligde mücadele adına” ligimizi 16 takıma çıkarıp bazı takımlara ‘mavi boncuk’ dağıtıyorsan böyle olur işte.
Bu işin içinde olanlar, hayatlarını futbol sahalarında geçireler, takımlarımızın kalite ve ekonomik durumlarını yakından takip edenler yani gerçek futbol adamları “yapmayın etmeyin, takımlarımızın futbol düzenlerin büyük farklılıklar içerdiğini” vurgulamaktan dillerinde tüy bitmesine rağmen dinletemediler, çünkü amaç farklıydı.
Dinlemediniz, yaptınız ve sonucu gördünüz. Karşımızda duran tablo tam anlamıyla FİYASKO manzumesi.
Bugünkü söylemlere bakılırsa bu acı deneyimden sonra bile futbolumuzu yönetenler hala daha ders almamış görünüyorlar. Önlem alma gibi konulardan hiç bahsetmiyorlar. Konuyu tartıştırmıyorlar. Kulaklarının üzerine yatmış hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorlar.
Anlıyorum; statüyü geçen yıl değiştirdiniz küme yükselen takımları Süper Ligden atamazsınız ama lütfen önümüzdeki yılları kurtarınız, Lige heyecan katacak yenilikler getiriniz, Play-Off ve Play-Out sistemini uygulayınız.,
Bu yılı, önümüzdeki sezonu böylece atlattıktan sonra 16 takımlı lige son vereceğinizi çalışma programına lütfen koyunuz. Kısaca bu garabete son veriniz. 16 takımlı ligler bizim gibi küçük ülkelerin bünyelerine uymaz. Dünyadaki örnekleri örnek alınız, ona göre davranınız..
