Karıncalar, babutsa yemez ama müsabaka hakeminin çeşni katması sayesinde dikenli babutsa da kemirir oldular…
İki bölge takımı olarak lige renk getirip ligin çehresini değiştiren, merkez takımlarının ezberini bozma gayreti içerisindeki Binatlı ile Gençler Birliği, dün yine mücadelesi yüksek bir futbol ortaya koydular. Binatlı’nın Bathsi ve Kemal Uçaner’den yoksun oluşu, kalitelerinin düşmesine neden olmasına karşın azimlerinden hiçbir şey eksiltmedi.
Larnaka Gençler Birliği takımı, her zamanki gibi yine iyi mücadele edip rakibine üstünlük kurdu. Bu üstünlük sayı olarak tabelaya yansımadı ama oyun üstünlüğü sahada açık ve net olarak görüldü. Müsabaka hakeminin eyyamcılık yaparak görmemezlikten geldiği el hareketini değerlendirmiş olsaydı, işin rengi farklı olurdu. Bu yetmezmiş gibi ‘tartışılacak’ pozisyonlarda takdir hakkını ev sahibinden yana kullanması terazinin yanlış tartmasına neden oldu.
Takımların sahaya yayılışları bilinen versiyondaydı. Lig lideri Binatlı, Batshi’nin cezalı, Kemal Uçaner’in sakatlığı nedenine karşın 4 – 4 – 2 dizilişini aynen sürdürdü. Yeni transfer Moses, üstün fizik gücü ve arzulu davranışlarıyla bizden olumlu not aldı. Ne var ki, Federasyonun anlamsız ‘tribünde oturacak’ kararı, önümüzdeki haftalarda onu yanımıza(tribünde) getirebilir!
Yeni transferlerden söz açılmışken Gençler Birliği’nin yeni transferi Ammanuel’i de beğendiğimi söylemeliyim. Süratli oluşu ona büyük avantaj sağlıyor. Dünkü karşılaşmada beraber çıktıkları her rakibi geçtiğini söylemeliyim. Kontratağa dayalı futbol anlayışlarında takımına çok şey katacaktır…
Binatlı’yı, eksiklikleri nedeniyle ‘tam’ değerlendiremiyor. Dünkü müsabakada rahat baskı yedikleri bir gerçek! Bu görüntüyü sürdürürlerse başları ağrır. Ne var ki, Bathsi ve Kemal Uçaner’in takımın çehresini değiştirebileceği de unutulmamalıdır.
Gençler Birliği’ni beğendiğimi söylemeliyim. Orta sahada kurdukları iki yönlü baklava sistemi, takımın daha ahenkli davranmasına vesile oluyor. Bu ahenk dün, sonuç getirmediyse hakemin çifte standart bağlaya biliriz.
Anlamakta zorlandığım husus ise müsabaka hakemi Mehmet Sezener’in tutarsız davranışlarıydı. Binatlı takımı sportmence mücadele etme dışında hakeme karşı hiçbir baskı uygulamamasına karşın niye bu eyyamcı davranışlara tevessül ediyorlar anlamadım!
Eğer eyyamcılık yoksa, hakemlik de yok demektir…
