Hak aramak pek tabii anayasal haktır. Bu hakkı hiç kimse engelleyemez. Güzel de futbolumuzun düşeceği içler acısı konumu hiç tahayyül edebiliyor musunuz? Futbolumuzun kilitlenmesi bir yana futbolumuz biter beyler, biter!
“Ne diyorsun sen kardeşim, hakkımızı aramayalım mı?” deyişinizi duyar gibiyim. Haklısınız aslında. Benim sitemim sizlere, hak arayanlara değil, sizleri mahkeme koridorlarına düşüren zihniyete isyan edip Kahroluyorum…
Kendi elleriyle geçirdikleri yönetmelikleri onaylatmayan, resmi gazetede yayınlatmayan, kendilerinin geçirdiği talimatları uygulamayıp, emsal teşkil ettirip, kulüplerimizi yanlış yola sevk eden zihniyetedir isyanım…
Mahkeme koridorlarında gezinen Ortaköy, Serdarlı ve Yalova kulüpleri, savlarında haklılar. Yanlış davranışlar içerisinde olan tek takım Serdarlı Gençler Birliği’dir. Konunun haklı oldukları hukuk yanını bir kenara koyarak rakip konumundaki Çetinkaya’yı işin içine çekme gayretleridir en büyük yanlışlıkları. Kardeşim iş, açık seçik meydanda. 4 sarı kartlı futbolcuyu oynatma yanlışlığına düşen de takımı sahaya çıkarmayan da sizler. Bu konuda suçlu aranıyorsa eğer, Serdarlı camiası suçu öncelikle kendi aralarında aramalıdır. Başkalarını itham etmek mantık ve vicdanın kabul edeceği bir olgu değildir. Herhangi bir hesaplaşma yapılacaksa eğer, kendi hesaplaşmalarını kendi camiaları içerisinde gerçekleştirmelidirler.
Bu yanlışı yapanlar, bu suça bilerek veya bilmeyerek çanak tutanlar hemen sorumluklarını kabul ederek hemen istifa edip insan içine çıkmamalıdır. İngiltere’de, Japonya ve diğer çağdaş ülkelerde olduğu gibi!!!
Yönetmelikleri ve/veya talimatlara vicdani değer katarak uygulamamak veya yanlış uygulamak büyük bir hatadır. Suç içermektedir. Sonucuna bir bakınız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız! Böylesi hataları yapanlar vebalini ödemek zorundadırlar. Ödemezlerse, yüce adalet önünde hesap vermekten kurtulamazlar. Ancak bu hesap verme futbolumuzu Kaosa sürüklemekten alıkoymaz. Bu da böyle biline…
Futbolumuzu bu hallere düşüren yetkililerimiz, başlarını önlerine koyup ciddi şekilde düşünmelidirler. Kendilerinin yarattıkları bu keşmekeşi ortadan kaldıracak çareler üretmek zorundadırlar. Özür diledikten sonra mağdur olan kulüplerin hakkını iade ederek bu iş pek ala tatlıya bağlayabilirler. Süleyman Demirel’in belirttiği gibi “demokrasilerde çareler tükenmez”. Biz de bu sorun yumağına bir çare üretmek durumundayız. Çünkü yumağı yaratan bizleriz, Futbol Federasyon unumuzu yönetenlerdir…
