Federasyon da “Nasıl olsa Yenicami artık şampiyon gibi, kaybedip kazansa da bir şey değişmez” deyip bir hakem atadı. Ancak hakem Hakan Muhtaroğlu her geçen dakika sertleşen maçı kaldırmakta zorlandı. Oyuncuların baskısı altında kararlarında hep zorlandı.
B.Bağcıl bu maçı kazanmak zorundaydı. Çünkü topladığı puanlar onun için hiç de yeterli değildi. En iyi kadrosuyla maça çıktılar. Özellikle ilk yarıda çok iyi oynadılar. Fazla pozisyon bulmasalar da rakiplerini hep zorladılar. Amani ve Traore rakip defansa zor anlar yaşattılar. İki yabancısıyla da zaten golleri buldular. Defansta riske girmeden, rakibinin etkili ayaklarını kullanmasına müsade etmediler. Rakibinin iki kanat oyuncusu H.Sadıklar ve Neval’ın ileriye çıkmasına hiç müsaade etmemeleri de oyundaki önemli taktik anlayışlarından biriydi İkinci yarıda oyunu çok fazla geride kabul ettiler. Yenicami’nin üzerlerine gelmesini beklediler. Ancak kendileri rakip kaleye fazla gidemediler. İkinci 45 dakikada ilk ve tek etkili ataklarında golü bularak rahatladılar. İnançları, istekleri ve kazanma arzuları çoktu. Zorunlu sakatlıklar nedeniyle değişikliklere gittiler. Bu da onların hamle şansını azalttı. Rakibinden daha sakin olunca maçı da kazanan taraf oldu.
Yenicami bütün maç boyunca anlaşılmaz bir stres içindeydi. Bu da takıma çok olumsuz yönde yansıdı. Sahadaki hiçbir oyuncu bir tek olumlu hareket yapmadı. Kenneth’in sorumsuzca ayrılması belli ki onları fazlasıyla etkiledi. Rakip kalede duran toplar dışında pozisyon bulamadılar. Kenneth’siz kanatsız kuş gibiydiler. Onun yokluğunda Esin ve H.Turan da çok etkisiz kaldı. İlk yarıyı geride tamamlayınca ikinci yarıya Adil ve Ünal da sahaya sürüldü. Daha ofansif bir takım olmak istediler. Ancak rakip takımın defansta çok statik kalması, orta alanın da çok çıkmamasıyla oluşan kalabalıkta pozisyon bulamadılar.
Serhan ve Serkan kardeşlerin bu kadar sinirli olmalarına hiç gerek yoktu. Maç boyunca çok agresiftiler. Bunlara zaman zaman diğer oyuncular da uyunca Yenicami futbol oynamaktan çok hakem ve rakip oyuncularla uğraştılar. Rakiplerinin ikinci yarıda neredeyse hiç atağa çıkmaması, sürekli kapalı oyununu açamadılar.
Zor geçeceği belli olan maça daha deneyimli ve bu yükü kaldırabilecek bir hakemin atanması daha doğruydu. Maçın başında çıkmayan kartlar oyunu zorlaştırdı. Oyuncular da buna uyunca maç değil, sadece kimin katılıp katılmadığı belli olmayan olaylar izledik. Oyuncular birbirleriyle itişmekten top oynamadılar. Son dakikalarda Gökhan’ın bir ikili mücadele sonrası başını sahayı çevreleyen duvara vurması sonrasında yaşanan olaylar futbolumuzun bundan sonra gideceği yerin neresi olduğunu ve herşeyin ”KOP”tuğunu gösterdi.
