Karabina’nın açıklamaları şöyle;
Sezon başında üç kez çağrı yapmamıza rağmen başkan adayı çıkmaması üzerine kulüp başkanlığına son dakika aday olup kulübü sahipsiz bırakmayarak anahtarı kaymakamlığa vermedik. Yaklaşık 25 yıl olduğu gibi her görevde beraber olduğumuz Gülhan Karaaziz ile kulübü ayakta tutmak için çok uğraştık. Sezon öncesi kendi imkanlarımız yetersiz olduğu ve elimizde bulunan futbolcuları ödeyecek imkanlarımız olmadığı için ne futbolcuları mağdur etmek ne de kendimiz mağdur olmamak için gelen teklifleri değerlendirerek transfer işlemlerini gerçekleştirdik.
Aldığımız karar doğrultusunda tesis yapmak istedik ama sezon öncesi bir baktık ki lisanslı futbolcu sayımız sadece bir kişi ve bu takım lige başlayamaz durumda. Bunları konuşurken saha hudutlarımızın devlet tarafından bize hibe edildiğini bakanlar kurulu kararı ile verildiğini ve saha içerisinde vakıf malları olduğunu öğrendik. Bu arada ben devlete harç yatırıp hudutlarımızı belirledim. Hal böyle olunca yönetim kurulundaki arkadaşlar takıma transfer yapıp lige başlamak gerektiğini, buna yönelmemizi söylediler. Yaptığımız değerlendirmede bunu belirledik ve transferler yapmaya başladık. Tabii bu arada köylüden çatlak sesler yükselmeye başladı ama ben üye olan ve aidatını ödeyen herkese gelişmeleri anlattım ama maalesef kendi hırsları ve politik yenilgilerini bize mal etmeye çalışan bazı arkadaşlar kahve köşelerinde bizi başarısız bizi hırsız bizi yalancı hatta sezon başı yapılacak transferleri arayarak ‘’sakın gelmeyin, para yoktur rezil olacaksınız’’ gibi konuşmalar yaptılar. Hatta bir gazete dedikodusunda bile adımız geçti.
Yanımızda olan yönetim kurulu arkadaşlarımı ve arkadaşlarımı bırakmaya zorladılar. Gelinen noktada Asbaşkan Gülhan Karaaziz dün itibarı ile bana gelerek artık bu işi yapmayacağını ve istifa ettiğini bildirdi. Ben de akşam sevdiğim bir abim ile buluşarak bu konuyu masaya yatırdım. Yaptığımız değerlendirmede bütün yükün bana kaldığını ve çok ağır olacağını söyledi. Ben de düşünerek bu kararı aldım. Bir başkan düşünün ki sahaya bakıyor, sahayı suluyor, hastaneye gidiyor, polise gidiyor, federasyona gidiyor, 25 tane A takım 20 tane genç takım topçusuyla uğraşıyor. 20 TL üyelik aidatını vermeyen insanlar kahve köşelerinde bizi hırsızlıkla suçluyor. Olacak iş değil.
Bizim bırakma sebebimiz kesinlikle maddiyat değildir. Eğer kulübünü seven birileri çıkacaksa bilsinler ki para bittiği için bırakmıyoruz. Daha kimseden katkı anlamında hiçbir yardım alınmamış ve futbolcuların %70’i sezon yarısına kadar ödenmiştir. 14 gün içinde olağanüstü genel kurul yapılıp mali rapor merak edenlere sunulacak. Herkesin merakı giderilecek ve başkanlığı üzülerek bırakacağım. Eğer kendi köyüne sahip çıkmak isteyen, kahve köşelerinde ahkam kesip bizi hırsız çıkarıp hesapları görmek isteyen varsa 15 gün sonra kulüp lokalinde buluşalım. Sevgiler, saygılar.’’
